TASARIMDA ZANAAT VE TEKNOLOJİNİN BİRLİKTELİĞİ

Sebastian Herkner, çağdaş tasarım dünyasında özgün ve dinamik tasarım yaklaşımıyla biliniyor. Kullanıcı deneyimini merkezine alarak geliştirdiği tasarımlarında malzeme ve renklerle oynuyor. Geleneksel el sanatlarıyla modern teknolojiyi bir araya getiren yaklaşımı, Herkner’in tasarımlarını yenilikçi ve zamansız kılıyor. Tasarımcının çok kültürlü yaklaşımı ve global sanata olan tutkusu sayesinde, çalışmalarında çeşitli kültürlerin etkisini görebiliyoruz. Herkner’in tasarımları, sürdürülebilirlik ve el işçiliğinin önemini vurgulayarak, çağdaş tasarım dünyasında önemli bir yer ediniyor.

Sizler için Sebastian Herkner’in ikonik tasarımlarından bir seçki derledik.

Herkner’in ikonik tasarımlarından biri olan Bell Table, metal ve camın yenilikçi bir şekilde bir araya gelmesiyle dikkat çekiyor. Bell Table, ilhamını çandan alıyor. Çan formundaki taban, cam üflemeyle oluşturuluyor. Cam tabanın üzerine metal tabla yerleştirilerek taban ve yüzey arasında bir kontrast oluşuyor. Malzemelerin bu şekilde bir araya gelmesi, masanın hem görsel olarak hafif hem de fiziksel olarak dayanıklı olmasını destekliyor. Bell Table, fonksiyonellik ve estetiğin uyumunu yenilikçi bir şekilde yansıtıyor.

Pulpo için tasarladığı Como Shelves, çelik malzemenin potansiyellerini minimal tasarımıyla yansıtıyor. Kullanıcılara esnek depolama alanları sunan Como Shelves, fonksiyonelliğiyle birlikte yarattığı estetik değeriyle de bir sanat eseri niteliği taşıyor. Malzeme ve form arasında yarattığı diyalog ile Pulpo’nun avangart ve yenilikçi yaklaşımına atıfta bulunuyor.

Renkli tasarımıyla dikkat çeken La Reina Cocoon Chair, Ames markası için tasarlandı. Bu obje Kolombiya’nın zengin el sanatları geleneğinden ilham alarak çağdaş tasarım ile geleneksel üretim tekniklerini harmanlıyor. Özgün tasarım, ilhamını koza formundan alıyor. Kullanıcı için konfor ve mahremiyet hissi yaratmayı hedefliyor. Bölgedeki yerel zanaatkarlar tarafından, sürdürülebilir bir şekilde üretilen koltuğun dikkat çeken yönlerinden biri de renklerin ve örme tekniklerinin oluşturduğu doku ve desenler. Herkner, bu tasarımıyla birlikte küresel tasarım anlayışını yerel üretim değerleriyle bir araya getirerek, Ames’in kültürel çeşitliliği ve el işçiliğine verdiği önemi vurguluyor.

Tasarımcının Pulpo için tasarladığı Oda Stripes özelinde, aydınlatmanın cam yüzeyi üzerinde yer alan ince, şerit formundaki desenler, ışığı farklı şekillerde kırarak zengin bir görsel dokuya ve derinliğe sahip bir aydınlatma deneyimi sunuyor. Oda Stripes, geleneksel cam üfleme tekniklerini çağdaş tasarım anlayışı ile birleştirerek, ışık ve renk oyunları yaratıyor. Karakteristik tasarım, renkli cam kullanımıyla sıcak ve davetkar bir atmosfer yaratmayı hedefliyor. Mekanlarda, görsel ve işlevsel bir sanat eseri olarak öne çıkıyor.

Mekan ile nesneler arasındaki ilişkileri yeniden düşünerek tasarladığı Venier Screen adlı paravan, La Manufacture için geliştirildi. Venier Screen, estetik yaklaşımı ve pratik işlevselliğiyle, hem özel hem de kamusal alanlarda kullanılabilecek çok yönlü bir tasarım olarak öne çıkıyor. Hafif metal çerçevelerin arasına işlenen dokuma paneller, tasarıma zamansız bir görünüm kazandırıyor. Tasarım, mekanları bölmek için çözüm sunarken aynı zamanda mekanın akustiğine de katkıda bulunuyor. Venier Screen, kullanıcılara mekanlarını kişiselleştirme ve yeniden oluşturma özgürlüğü veriyor. Herkner’in, günlük nesneler üzerinden estetik ve fonksiyonelliği harmanladığı tasarım yaklaşımını yansıtıyor.

Thonet, ahşap mobilyaları ve ikonik sandalyeleriyle bilinen köklü bir tasarım markası. Herkner’in, Thonet için tasarladığı High Gloss 118 Chairs koleksiyonu, markanın zanaat kültürü üzerine kurulmuş mirasını ve minimalist sandalye tasarımını, çağdaş detaylarla yeniden yorumluyor. High Gloss 118 Chairs, parlak renkli yüzeyleriyle dikkat çekiyor. Bu yüzeyler, sandalyenin minimal hatlarını ve akışkan formunu vurgulayarak, klasik ve modern tasarım yaklaşımları arasında köprü kuruyor. Malzeme ve el işçiliğinin potansiyellerine odaklanan ergonomik tasarım, markanın geleceğine yönelik vizyonunu temsil ediyor. Thonet’in tarihini, modern tasarım yaklaşımıyla harmanlayarak, markanın geçmiş ile günümüz arasındaki diyaloğunu güçlendiriyor.

Tasarımcının Moroso için tasarladığı Pipe Koleksiyonu’nda, kalın metal borular organik formdaki yumuşak yüzeylerle bir araya gelerek karakteristik oturma birimleri oluşturuyor. Herkner, mobilya tasarımlarında giderek incelen metal öğeler kullanıldığına dikkat çekiyor. Tasarladığı oturma birimleriyle alışılagelen mobilya tasarımlarına bir alternatif sunuyor. Toz boyayla renklendirilen alüminyum borular minimalist şekilde grafiksel bir çerçeve oluştururken; yerleştirilen yumuşak yüzeyler koltuk tasarımını ortaya çıkarıyor.